Ben sende imkansızlıklarını sevdim. Fakat asla umutsuzluklarını değil. Birgün biri çıkıpta bir çırpıda güneşe adını buzla yazarsa bil ki o seni benden daha çok seviyordur.
Bir Dilek Ağacım Olsaydı üzerine Göz yaşımla Islanmış Mendilimi Asardım. Dileğimi Kalemle Değil, Kalbimden Akan Kanla Yazardım Ve Allah’ımdan Sadece Seni Dilerdim.
Bir Dilek ağacım olsaydı, üzerine Göz yaşlarımla ıslanmış Mendillimi asardım, dileğimi kalemle değil, Kalbimle yazardım ve Allah’ımdan seni isterdim!!!!!
Odamın penceresinden bakarım yıldızlara ve her yıldız gözlerini anımsatır bir anda, AY ışığını saçarken karanlık sokaklara, ben adına türküler yazarım sensiz boş odamda... Seni çok seviyorum iyi geceler biriciğim aşkım benim.. GÜNÜN BİRİNDE HAYAT SENİ BOŞ VERİRSE VE YÜREYİN SANA YALNIZ BIRAKILDIGINI SÖYLERSE ALDIRMA CEVİR GÖZLERİNİ GÖK YÜZÜNE SANA GÜLÜMSEYEN GÖZLERİMİ GÖRECEKSİN AŞKIM İYİ UYKULAR TATLI RÜYALAR
Sen mutlu ol yatağında huzurla uyu, ben seni düşünürüm gecelerimde sana türküler yazarım her nefesimde, sen tatlı rüyalar görürken yıldız dolu gecende, ben hayaline sarılıp teselli edecerim sensizliğimi, iyi geceler sevgilim benim..
içimde ki aşkındır beni yaşatan, bana umut verip beni hayata bağlayan, bir umuttan çok geleceğim oldu gözlerin, her gece ben adına şiirler yazarım sevgilim, iyi geceler cennet gözlü dilberim benim...
Bugün günlerden pazar, sakın değmesin sana nazar, sevdanla yanan bu garip, ilk mesajı sana yazar... günaydın... günaydın yüreğime yağmur gibi yağan gece mi yıldız yıldız bezeyen karanlığımı dolunay gibi aydınlatan günaydın sen bu mesajın daha ilk kelimelerini okurken, ben senin adına şiirler yazmış olucağım birtanem, günaydın..
Haksızlık önünde egilmem çünkü hakkımla beraber gururumuda kaybetmiş olurum. . ben tekim benim beyaz sayfamda kalemimde silgimde sevdiklerimin elinde. . ben yazarım ben silerim
Haksızlık önünde egilmem çünkü hakkımla beraber gururumuda kaybetmiş olurum. . ben tekim benim beyaz sayfamda kalemimde silgimde sevdiklerimin elinde. . ben yazarım ben silerim!'
Ellerimde tutarım sevginin sıcaklığını, sensiz gecelerimde ısıtır beni yıldızlara dalarım, gecelerimin anlamı olur hayalin sarılırım, her gece senin hayalinle adına şiirler yazarım..
Sen mutlu ol yatağında huzurla uyu, ben seni düşünürüm gecelerimde sana türküler yazarım her nefesimde, sen tatlı rüyalar görürken yıldız dolu gecende, ben hayaline sarılıp teselli edecerim sensizliğimi, iyi geceler sevgilim benim..
İçimde ki aşkındır beni yaşatan, bana umut verip beni hayata bağlayan, bir umuttan çok geleceğim oldu gözlerin, her gece ben adına şiirler yazarım sevgilim, iyi geceler cennet gözlü dilberim benim...
Odamın penceresinden bakarım yıldızlara ve her yıldız gözlerini anımsatır bir anda, ay ışığını saçarken karanlık sokaklara, ben adına türküler yazarım sensiz boş odamda... seni çok seviyorum iyi geceler biriciğim aşkım benim..
Kalp; Bakmayı bilmeyen bir gönüle versen ne yazar, üzerine bir çarpı koyup atar ve insana da en çok bu koyar. Üzülür dertleşecek bir gönül arar.Ama bilseydi üzülmezdi insan, asıl sahibi o değildir de ondan...
Ne zaman bir kahveyi soğumadan bitirebileceğim? Ne zaman sigaramın yandığını unutmadan, israf etmeden içeceğim? Ne zaman ardı ardına aynı saatte uyuyabileceğim? Ne zaman şarkılar sadece güzel olduğu zaman dinleyeceğim? Ne zaman şiir yazarken
Düşünceye câzip ve parlak bir biçim vermek küçültür düşünceyi. Büyük yazar içinden gelen sesi olduğu gibi haykırandır. Kelimeleri kullanırken avamın hoşuna gidip gitmeyeceğini düşünmez.
Yıllanmışlığın güzelliği dört şeyde kendini gösterir; yakmak için bekletilmiş odun, içmek için yıllanmış şarap, güvenmek için eski dostlar, okumak için de eski yazarlar en iyisidir.
Resmi payeleri hep reddettim. Legion d'Honneur'ü de kabul etmemiştim. Fransız akademisine de girmedim. Yazar kendisinin bir kuruma dönüştürülmesini reddetmelidir. Bu onur verici bir paye dahi olsa bunlar kişisel nedenlerim. Ayrıca şu da var: Ben iki kültürün barış içinde bir arada yaşayabilmesi için uğraşıyorum. Elbette çelişki ve çatışma var ve olmalı. Burjuva bir ailede yetiştiğim halde sosyalist oldum. Sempatim ondan yanadır. Bir de bu yüzden , bu ödülü verenlerin konumundan dolayı , kabul edemem.
Yazarlar kimlerdir; nasıl insanlardır? Bu soruyu şöyle cevaplayabiliriz: Gerçek yazarlar analarının rahminden değil, kalemlerinin ucundan doğarlar. Aydın olmanın birinci niteliği muhalif olmaktır. İşte bu nedenle yazar, hiç bir otoriteye, hiç bir politik sisteme bağımlı (angaje) olmamalıdır.
Doğu'da olduğum belli değil mi... Dünyanın neresinde olursa olsun, ister Doğu'da ister Batı'da, cemaatlerinden kopup kendilerini kitaplarla bir odaya kapatan yazarlar geleneğinin bir parçası olarak görmek isterim kendimi. Benim için hakiki edebiyatın başladığı yer kitaplarla kendini bir odaya kapatan adamdır.
Bir önceki kuşağın yazarları, toplumsal sorumluluk hisseden, edebiyatın, ahlâka ve politikaya hizmet etmesi gerektiğini düşünen yazarlardır. Birçok yoksul ülkedeki yazarlar gibi, onlar da yeteneklerini, milletlerine hizmet etme arayışları yolunda harcadılar. Ben onlar gibi olmak istemiyorum.
Ödül alırken de söyledim; Ben boş sayfaya yavaş yavaş yeni kelimeler ekleyerek masamda oturdukça günler, aylar, yıllar geçtikçe, kendime yeni bir âlem kurduğumu, kendi içimdeki bir başka insanı, tıpkı bir köprüyü ya da bir kubbeyi taş taş kuran biri gibi ortaya çıkardığımı hissederdim. Biz yazarların taşları kelimelerdir. Onları elleyerek, birbirleriyle ilişkilerini hissederek, bazen uzaktan bakıp seyrederek, bazen parmaklarımızla ve kalemimizin ucuyla sanki onları okşayarak ve ağırlıklarını tartarak kelimeleri yerleştire yerleştire, yıllarca inatla, sabırla ve umutla yeni dünyalar kurarız. Türkçe'deki o güzel deyiş, iğneyle kuyu kazmak bana sanki yazarlar için söylenmiş gibi gelir.
Bütün dünyada, nerede kapitalist varsa orada basın özgürlüğü; gazete satın alma özgürlüğü, yazar satın alma özgürlüğü, rüşvet, halkın görüşünü satın alma ve burjuvazinin yararına saptırma özgürlüğü anlamına gelir.
Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın. (Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri incelemesi için Shakespeare'e gönderdiğinde yazarın verdiği cevap.)
Gerillanın adını terörist koyduk. Bundan da bir umut bekledik. Sözcükler her zaman, her koşulda değişebilir ve bir gün işe yaramaz olur.... Kendi halkıyla savaşan bir ülke olduk... Ey milliyetçi ırkçılarımız, dünyada bir tane dostumuz varsa, o da Irak Kürtleridir... Bir insana, bir halka ne yaparsanız yapın, ama onuruyla oynamayın. Bu benim gençliğimden bu yana dilimde pelesenk ettiğim bir sözümdür. Bizim yöneticiler bunun tersini yaptılar. Halka etmediklerini bırakmadılar. Yüreğim yanıyor bunları söylerken, ben bir yazarıyım çünkü bu halkın.