Çocukken kendimi yalnız hissederdim; hala da öyle hissediyorum çünkü bazı şeyleri biliyorum ve bunları hiç bilmedikleri ya da bilmek istemedikleri anlaşılan insanlara bazı ip uçları vermeye çalışıyorum.
Bilimsel ruh incelemesinin psikoloji, geleceğin bilimi olduğuna inanıyorum. Psikoloji doğa bilimlerinin en genci ve henüz emekleme evresinde bugün. Bizim için en önemli bilim dalı bu ;gerçektende, insanoğlu için en büyük tehlikenin açlık, deprem, mikroplar, kanser olmayıp, yalnızca insanın kendisi olduğu, göz kamaştırıcı bir açıklıkla ortaya çıkmaktadır. Nedeni ortada: Ruhsal yaraları saracak, etkili bir çare yok henüz, oysa bu yaralar doğanın en acımasız, en büyük yıkımlarından daha da yok edicidir ! İnsanı olduğu gibi halkları da korkutan en büyük tehlike psişik tehlikedir. Beliren genel güçsüzlüğün nedenleri, bilinçaltını hiç dikkate almaksızın tek bilinçle, ama yalnızca bilinçle ilgilenilmiş olmasıdır.
Yalnız aşkı vardır aşkı olanın Ve kaybetmek daha güç bulamamaktan. Sen yüzüne sürgün olduğum kadın, Kardeşim olan gözlerini unutamadım. Çocuğum olan alnını ,sevgilim olan ağzını, Dostum olan ellerini unutamadım.
Kimi sevsem hiç olmadığı kadar yalnızlaşırdı... Kimi sevsem bütün o yanlış hayatım gizlendiği yerden çıkıp gelirdi... Kimi anlamaya çalışsam hayatımın boşluğu çarpardı yüzüme... Kime elimi uzatsam o unutulmuş ömrümle karşılaşırdım.
Bazı insanları acı büyütür ve yaşatır. Acı çekmeden; daha doğrusu yeterince acı çekmeden, yitirmeden, o korkunç yalnızlığı tatmadan kendisi olamaz bazı insanlar. Ne zaman ki en sevdikleriniz yan çizer,ne zaman ki birer birer düşürür herkes maskesini, ne zaman ki yalnızlıktaki o muhteşem gücü keşfederseniz, o zaman başlarsınız gerçekten yaşamaya.
Yalnızlıkla beslenen biriydim; yalnızlığımı alırsanız yemeğimi ve suyumu almış kadar olursunuz. Yalnız kalamadığım her gün gücümden bir şeyler alıp götürür. Bununla övünmüyorum ama önemliydi benim için. Odanın karanlığı güneşti bana.
Yalnız kalmaktan daha kötü şeyler de vardır hayatta ama genellikle bir ömür alır bunun farkına varmak o zaman da çok geçtir ve çok geçten daha kötü bir şey yoktur hayattta.
Ben bir Charles Bukowski modası olduğunun farkında değilim. Yalnız yaşayan biriyim, kalabalıktan hoşlanmam; bu tür tuzaklara düşmeyecek kadar yaşlı, kuşkucu ve çakalım. Bu iki haftada yaptığım üçüncü söyleşi, ama ben buna modadan ziyade matematiksel bir tuhaflık olarak bakıyorum. Umarım hiçbir zaman moda olmam. Moda olmak lanetlenmek demektir. Bende ya da yaptığım işte bir tuhaflık var demektir. Sanıyorum 46 yaşında, 11 yıl boyunca sessizce çalıştıktan sonra böyle bir şeyden endişe etmeme gerek yok. Tanrılar benimledir umarım. Benimle olduklarını düşünüyorum.
Öyle tatlıdır ki aşk'ın adını duymak, işleyişinin de yalnız tatlı şeylerde bulunuyor olması olanaksız bence. nomina sunt consequentia rerum, diye yazılmıştır çünkü: adlar imledikleri şeylerin sonucudur.
İddianameye karşı diyeceklerim mevcuttur, iddianame kelle istemek için hazırlanmıştır. Yapılan tahliller yanlıştır, hatalıdır, değerlendirmeler keza isabetsizdir. Yalnız biz varlığımızı hiçbir karşılık beklemeden esasen Türk halkına armağan etmiş bulunuyoruz ve Türk halkı ve devletin bağımsızlığına armağan etmiş bulunmaktayız.. Bu sebeple ölümden çekinmiyoruz.
Boş zamanlarında ya da yalnız kaldıklarında kendilerini kanatan insanlar vardır. Elleri, dizleri, yürekleri görünmez yara bantlarıyla, sargılarla kaplıdır. O görünmez yaraları görebilmek için, onlardan biri olmak gerekir...
Sevgide insan en azından yalnızlıktan kaçıp sığınacağı bir liman bulabilir. iki kişi, dünyaya karşı bir tür ortaklık kurar ve u iki kişilik bencilliğin sevgi olduğu yanılgısına düşülür.
Sevginin yalnızca ayrıcalıklı bireysel değil de sosyal bir olgu olarak gerçekleşebilirliğine inanmak, insanın doğasını bilerek temellendirilmiş ussal bir inançtır.
İnsanlığa hizmet yolunda büyük işler başarmayı düşlüyorum sık sık, gerçekten de insanların mutluluğu uğruna çarmıha gerilmeye bile giderim belki, ama öte yandan bir insanla aynı odada iki gün yalnız kalmaya dayanamam, bunu deneyimlerimden biliyorum. Bana yakın olunca kişiliği onurumu eziyor, özgürlüğümü kısıtlıyor. Gelgelelim, kişilerden nefret ettiğim ölçüde insanlığa olan sevgim artıyor.
Yaşamak, bir başkası olmaktır. Ve insan bugün, dün hissettiği gibi hissediyorsa, hissetmek olanaksızdır. Dün hissedileni bugün de hissetmek, hissetmek değil, dün hissedilmiş olanı bugün de anımsamaktır yalnızca. Artık yok olmuş olan dünkü hayatın canlı cesedi olmaktır.
En güzel sevgi sözleri için sevgi sözleri sayfamıza davetlisiniz! ~ WWW.LOVE.GEN.TR ~
Nedense artık sana hiçbir şey yazamıyorum; yalnızca bizi, kalabalık dünyanın ortasında bizi, yalnızca bizi ilgilendiren konular hariç. Yabancı olan her şey, yabancı kalıyor. Haksızlık bu! Haksızlık! Ama dilim dönmüyor ve yüzüm koynuna yaslanmış.
Üzüntü, özlem, yaşama olan bu bağlılığımla nasıl çıldırmıyorum daha? Çok yalnızım, dilsizlerin yalnızlığına benziyor yalnızlığım, onun için hoş görün bu gevezeliğimi, dinleyecek birini bulunca boşalttım içimi, susamazdım daha.
Bürokrat için insanca ilişkiler değil, yalnızca nesne ilişkileri vardır. İnsan evrağa dönüşür. Evrağa verilen sayı ile belirgin kılınan, ölmüş bir varlık olarak evrağın akışına girer. Bu varlık, şahsen çağrıldığı zaman bile bir kişi değil, yalnızca 'olay'dır. 'Konu' ile ilgili olmayan ne varsa akıp gitmiştir. Resmi dairelerin koridorları aşağılanma kokar. Sigara içmek kesinlikle yasaktır. Bu yasağın kapsamına soluk almak da girer. Buna karşılık yürek çarpıntısına izin vardır, dahası çarpıntı olması istenen bir şeydir. Her türlü ümit uçup gider. kapıdan kapıya gönderilen kişiye suçluluk duygusu aşılanır. Buraya giren, yalnızca bir vizite kağıdı ya da pasaportunun uzatılmasını istese bile kendini suçlu duyumsar. En iyi olasılıkla bir dilek sahibidir, aslında ise suçludur.
Odandan çıkman gerekmez, masanda oturmaya devam et ve dinle... Dinleme bile, sadece bekle...Bekleme bile, gerçekten sakin ve yalnız ol. Dünya özgürce sunacaktir kendini sana...Maskesinden sıyrılmak için başka seceneği yok, huşu içinde yuvarlanacaktır ayaklarının dibine.
Yaratıcının Yolu Üstüne Yalnızlığa çekilmek mi istersin kardeşim? Kendine varan yolu aramak mı istersin? Biraz dur da beni dinle. "Arayan, kolay yiter. Her türlü yalnızlık suçtur." Böyle der sürü. Ve sen sürüdendin uzun bir süre. Sürünün sesi daha sende çınlayacak. Ve sen desen: " Artık sizinle ortak.
Kendi ateşinle yakmaya hazır olmalısın kendini; önce kül olmadan nasıl yeni olabilirsin ki! Sevginle git yalnızlığına, kardeşim, yaratmanla git, doğruluk ancak daha sonra topallar ardın sıra senin. Benim gözyaşlarımla git yalnızlığına, kardeşim. Kendinden öte yaratmak isteyeni severim ben, ve böylece yok olanı.
Oysa günün birinde yalnızlık yoracak seni, Günün birinde gururun iki büklüm olacak ve cesaretin kırılacak. Yalnızım'' diye haykıracaksın günün birinde. Kendi ululuğun bile bir hayalet gibi korkutacak seni. Her şey sahte ! diye bağıracaksın günün birinde... Yalnız kişiyi öldürmeye çalışan duygular vardır; Öldürmeyi başaramazlarsa eğer, Onların ölmesi gerekir. Peki, gücün yetiyor mu buna? Katil olmaya?
Bir tanrıyı yalnızca iyinin tanrısı olma durumuna sokan doğaya aykırı iğdişlenmişlik, burada her türlü çekiciliğini yitirirdi. Kişinin iyi olan tanrı kadar kötü olanına da gereksinimi vardır: kişi kendi varoluşunu yalnızca hoşgörüye, insancıllığa borçlu değildir ki.. öfkeyi, öcü, kıskançlığı, alayı, kurnazlığı, şiddeti tanımayan bir tanrı, neye yarardı ki?