Toplum Sözleri - Aşk Sevgi Sitesi - Aşk Sözleri, Sevgi Sözleri, Aşk Şarkıları
Bugün 19 Nisan 2024 Cuma, aşkların en güzeline...
 

Toplum Sözleri

  • Bayramlar, insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygının perçinlendiği günlerdir. Bayramlar, insanların birbirleriyle olan dargınlıklarını unuttukları, barıştıkları, kardeşçe kucaklaştıkları günlerdir. Bayramlar,milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Hep bir arada, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle, Ramazan Bayramınız kutlu olsun! Mübarek Ramazan Bayramı tüm ulusumuza kutlu olsun. Allah tüm inananlara nice huzurlu, bereketli bayramlar nasip etsin.
  • Bayramlar, insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygının perçinlendiği günlerdir. Bayramlar, insanların birbirleriyle olan dargınlıklarını unuttukları, barıştıkları, kardeşçe kucaklaştıkları günlerdir. Bayramlar,milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Hep bir arada, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle, Kurban Bayramınız kutlu olsun!
  • Bayramlar, dargınlıkların unutulduğu, insanların barıştığı, kardeşçe kucaklaştığı günlerdir. Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulandığı bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle...
  • Birkaç dahiden ve bir sürü aptal bireyden oluşan çeşitli kolleksiyona toplum denir (John Stuart Mill).
  • Bayramlar, dargınlıkların unutulduğu, insanların barıştığı, kardeşçe kucaklaştığı günlerdir. Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulandığı bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle...
  • Bayramlar, dargınlıkların unutulduğu, insanların barıştığı, kardeşçe kucaklaştığı günlerdir. Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulandığı bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle...
  • Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. 2012 yılında Hep bir arada, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle, Kurban Bayramınız kutlu olsun!
  • Siz ogretmenler “sevgi elcileri” siniz. sınıfta yasama sevinci, toplumda huzur, ülkede barış, meslektaşları arasında demokratliğin simgesisiniz. öğretmenler gününüz kutlu olsun.
  • Siz Ogretmenler “Sevgi Elcileri” Siniz. Sınıfta yasama sevinci, Toplumda Huzur, Ülkede Barış, Meslektaşları arasında demokratliğin Simgesisiniz. Öğretmenler Gününüz Kutlu Olsun.
  • Bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatan da, köleliğe, yoksulluğa düşüren de eğitimdir.(Atatürk)
  • Dünyanın her yerinde öğretmenler toplumun en özverili ve en saygıdeğer öğeleridir. (Atatürk)
  • Aşk insanın birey düzleminde sonsuzu yaşamasıdır. Sosyalizm, insanın toplum ve sınıf düzleminde sonsuza koşmasıdır. Kardeşlik, insanın ulus düzleminde sonsuz beraberliği aramasıdır. Yalçın Küçük
  • İnsansal öz, tek tek her bireyin doğasında bulunan bir soyutlama değildir Gerçekliği içersinde, bu, toplumsal ilişkilerin bütünüdür KARL MARX
  • Sessizlik, çok kez toplumun değer ve hükümlerini sözlerden daha güçlü olarak belirtir. Benjamin Disraeli
  • Bayramlar, insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygının perçinlendiği günlerdir. Bayramlar, insanların birbirleriyle olan dargınlıklarını unuttukları, barıştıkları, kardeşçe kucaklaştıkları günlerdir. Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Hep bir arada, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle, Ramazan Bayramınız kutlu olsun!
  • Bayramlar, dargınlıkların unutulduğu, insanların barıştığı, kardeşçe kucaklaştığı günlerdir. Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulandığı bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle.
  • Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Hep bir arada, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle, Ramazan Bayramınız kutlu olsun!
  • Bayramlar, dargınlıkların unutulduğu, insanların barıştığı, kardeşçe kucaklaştığı günlerdir. Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulandığı bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle...
  • İnsanlar, birbirlerine yardımdan el çektikleri gün, insanlık yok olur, karşılıklı dayanışma olmazsa toplumlar olmaz.
  • Aile toplumun özüdür. Onu tahribe yönelen her şey toplumun tahribine yönelmiş demektir.
  • Suçu toplum hazırlar, suçlu işler.
  • Bilginlerin aydınlatamadığı toplumları şarlatanlar aldatır.
  • Adalet sivil toplumu ayakta tutan temel politikadır.
  • Hayat mücadelesi, bizi hedefe yaklaştırır ve toplumda bir yerimiz olduğunu gösterir.
  • Yardımlaşma ve dayanışma, toplumun gelişmesi için en güzel vesiledir.
  • Çok zor değil, O'na güzel bir kaç söz söylemek. Denemek için aşk sözleri burada. ~ WWW.LOVE.GEN.TR ~
  • Akıllı liderler toplumun temel yapısını ve değerlerini zaafa uğratmaktan kaçınmalıdır. Zira bu türlü davranışlar önce toplumu, sonra da devleti zaafa ve yıkıma götürür.
  • Toplumda iyilik ve kötülük bireylerle ortaya çıkar. Toplumu eleştirmek değil, eksikliklerini gidermek için çabalamak gerekir.
  • Her toplum bir kitaba dayanır. Ramayana, Neşideler neşidesi ve Kur'an. Senin kitabın hangisi?
  • İfade özgürlüğünü, yasalar tek başına garanti edemez. Herkesin kendi düşüncesini, cezalandırma olmaksızın açıklayabilmesi için toplumda hoşgörü mevcut olmalıdır.
  • Bir topluluk ulus olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. Onlardır ki, toplumun gerçek bir ulus haline getirirler.
  • Topluma mutlak şekilde teslim olmak, bütünüyle onun esiri olmak gerekir. Toplum ancak o zaman -yalnızca kölelere, ruhsal olarak intihar etmiş kimselere- saygı duyar.
  • İnsan doğaya ne kadar yabancılaşırsa o kadar toplumsallaşır, ne kadar toplumsallaşırsa da o kadar kendisine yabancılaşır.
  • Gerçek sanat el emeği ve alın terinin toplum yararına en bilgili şekilde değerlendirilmesidir.
  • Bir insanın değeri, toplumsal işbölümünde üzerine düşen yeri ne ölçüde doldurduğuna bakılarak belirlenir.
  • Değişen bir toplumla, değişen bir dünyada hükümetler kalıcı olamazlar.
  • Toplumu insanlar oluşturur. Toplumsuz insan olmaz.
  • Bir toplumda yasalar bir kişinin isteğine göre hazırlanırsa o toplumda insanlık ve adalet bulamazsınız.
  • Eğer hür bir toplum sayıca daha çok olan fakirlere yardım edemezse, sayıca az olan zenginleri de kurtaramaz.
  • İnsanoğlu yaradılışta ahlaklıdır, onun ahlakını toplum bozar.
  • Memelerin beyinlerden daha kıymet gördüğü toplumlarda, memelerin gücü sönünceye kadardır.
  • Bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatan da, köleliğe, yoksulluğa düşüren de eğitimdir.
  • Adalet devletin amacıdır. Sivil toplumun amacıdır. Adalet için daima mücadele edilecektir.
  • Suç, toplumun aşırı anlayış göstermesinden çoğalmıştır.
  • Bir toplumda öz-yönetim için gerekli vasıflar doğuştan gelmez. Bunlar alışkanlıkların ve uzun süreli eğitimlerin sonucudur ve bu sebepten zaman ve muhtemelen çokça zahmet gerektirir.
  • Toplum ahlaklı olursa kanunları uygulamak daha kolay olur.
  • Bir topluma her şeyden önce ilim ve ahlakı öğretmek gerekir.
  • Sen topluma uymazsan toplum sana sine uysun?
  • Yapılan en küçük haksızlık toplumun tümüne yapılmış sayılır.
  • Yemini çok olan toplumun yalanı da çok olur.
  • İhmal, toplumsallık duygusunun bir eksiğidir.
  • Kendi mutluluğumla değil, toplumun mutluluğuyla sevinirim.
  • İnsan, toplumsal hayvandır.
  • Din, insanlık tarihine hakim olan ve toplumları ayakta tutan en büyük kuvvettir.
  • Fakirlere yardım için çıkarılan fakirlik yasaları tasarruf etme isteğini ve gücünü azaltır; sanayiye olan isteği azaltır ve netice olarak toplumun mutluluğunu azaltır.
  • İyimserliğin kaynağı hem kendimizde, hem de toplumladır.
  • Adalet ilkin devletten gelmelidir. Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.
  • İlim ve öğretimden yararlanmasını bilen toplumlar her zaman refah içinde olurlar.
  • Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Hep bir arada, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle, Ramazan
  • Her bireyin kendi koşullarını iyileştirmeye yönelik doğal çabaları, dışarıdan yapılacak herhangi bir yardımdan çok daha yararlıdır ve toplumda servet ve refahın artması için yeterlidir.
  • Çağdaş siyasi toplum, insanları mutsuzluğa düşürme makinesidir.
  • Çok hırslı insanlar, toplumda övülürler ve onların hep başarıya ulaştıkları düşünülür. Ama hırslı insanlar bana; kendilerini durmadan yıpratan, hiçbir zaman doymayan, 'başarı için her yol mübahtır' diyecek kadar ilkelerinden uzaklaşabilen insanlar gibi gelirler.
  • İfade özgürlüğünü, yasalar tek başına garanti edemez. Herkesin kendi düşüncesini, cezalandırma olmaksızın açıklayabilmesi için toplumda hoşgörü mevcut olmalıdır.
  • Adalet devletin amacıdır. Sivil toplumun amacıdır. Adalet için daima mücadele edilecektir.
  • Bir insanın değeri, toplumsal işbölümünde üzerine düşen yeri ne ölçüde doldurduğuna bakılarak belirlenir.
  • Toplumdan uzak kalmak isteyen biri için, örneğin hep kirli bir yaka ya da pejmurde bir ceketle toplum içinde görünmekten daha uygun ve daha etkili bir çare yoktur. Kendisini başkalarının dikkati, eleştirisi ve rekabetiyle yüzyüze getirecek bir işin başına geçmekten yakayı sıyırmada ya da sevgi ve evlilikten kaçma işinde, başkalarının karşısına bu şekilde çıkmaktan daha iyi ve mükemmel ne yardım edebilir kendisine?
  • İhmâl, toplumsallık duygusunun bir eksiğidir.
  • Özetlersek diyebiliriz ki, düş, düşü görenin kafasının bir sorunla meşgul olduğunu, ayrıca bu sorun karşısında ne gibi bir tutum takındığını ortaya koyar. Düşte düşü görenin çevresine karşı tutumunu etkileyen toplumsallık duygusu ve güçlülük eğilimi gibi iki etken özellikle rol oynar, en azından bunların düşte hafiften izlerini ele geçirmek mümkündür.
  • Türk Töresinin bir şartı da yüksek vazife duygusudur. Vazifeyi her ne pahasına olursa olsun yapmaktır. Diğer bir şart, toplum uğrunda her çeşit fedakârlığı yapmaktır. Millete hizmet yolunda şahsi menfaatlerden, şahsi zevklerden feragattir. Vazgeçmektir. Kişiler kendilerini millet için feda ederler. Türk Milleti'nin büyüklüğü böyle yükselecektir. Onu sizler yaşatacak, sizler yükselteceksiniz. Türk Töresinin en önemli bir gereği de sır saklamaktır. Sır saklamak.
  • Milletler yabancı kuvvetlerin orduları ve diğer maddi güçleri tarafından yok edilmeden önce, manevi ve fikir güçleri tarafından esaret atına alınırlar. Böyle bir toplumun esir ve yok olması kesin hale gelir.
  • Adalet ilkin devletten gelmelidir. Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.
  • Tek tanrılı toplumlarda ateizm ya da allahsızlık, ahlak yoksunlugu ile eş anlamlı olmuştur.
  • Soğuk bir kiş sabahı çok sayıda kirpi donmamak için hep birlikte ısınmak üzere bir araya toplanır. Ama kısa süre sonra oklarının birbirleri üzerindeki etkilerini görüp yeniden ayrılırlar. Isınma gereksinimi onları bir kez daha bir araya getirdiğinde okları yine kendilerine engel olur ve iki kötü arasında gidip gelirler, ta ki birbirlerine katlanabilecekleri uygun mesafeyi bulana kadar. Bunun gibi, insanların hayatlarının boşluğundan ve tekdüzeliğinden kaynaklanan toplum gereksinimi onları bir araya getirir, ama nahoş ve tiksinti verici özellikleri onları bir kez daha birbirinden ayırır.
  • Fakat iç ısısı yeterince fazla olanlar sıkıntı ve kızgınlık yaratmamak veya hissetmemek için toplumdan kaçacaktır.
  • Sanat, toplumsal bir çabadır; toplumdan gelir, topluma döner. Fakat gelenle giden aynı şey değildir.
  • Özgür toplumu savunmak isteyen bir kimse, özgür toplumun vazgeçilmez temelinin birey hakları ilkesi olduğunu bilmelidir. Birey haklarını muhafaza etmek isteyen bir kimse, kapitalizmin birey haklarını karşılayabilecek ve koruyabilecek tek sistem olduğunu anlamalıdır.
  • Aşk sevgiyle beslenir. Sevgi ise kalpten gelen sözlerle. Sizin için sevgi sözleri ~ WWW.LOVE.GEN.TR ~
  • Sessizlik, çok kez toplumun değer ve hükümlerini sözlerden daha güçlü olarak belirtir.
  • Öyle garip kavramlarla yetiştirilmişiz ki, bizden birazcık değişik bir kişi ya da toplumla karşılaşınca, onların bize yabancılığı nedeniyle güvensizlik duyuyoruz ya da nefret ediyoruz. Oysa her bir uygarlığın anıtları ve kültürü, insan olmanın değişik biçimde anlatımından başka bir şey değildir.
  • Çatışmasız toplum beraber otlayan, beraber geviş getiren adsız bir sürü.
  • Her toplum bir kitaba dayanır: Ramayana, Neşideler Neşidesi veya Kur'an: Senin kitabın hangisi?
  • Raskolnikov sarsıntı geçiren bir toplumda yapayalnızdır. Dosto gibi.
  • Bilim ve sanat bir kuşun kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar. Uçamayanlar ise tavuk olur. 'Tavuk toplum', önüne atılan bir avuç yemi gagalarken, arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz.
  • Bir mesafe olmalı.
    Düşmanınla senin aranda,
    yediğin darbeyle iç organlar arasında,
    bireyle toplum arasında,
    geçmişle bugün arasında, anılarla vicdan arasında...
    Bu hayatta yaptığın ya da hissettiğin her şeyde
    bir mesafe olmalı.
    Mesafe seni korur...
  • Aşka, hırsa, topluma sırt çevirenlerden kendinizi sakınınız. Vazgeçmiş olmanın intikamını alacaklardır.
  • Kadının gelişimi, bağımsızlığı özgürlüğü kendisinden gelmelidir. İlk olarak kendisini bir obje değil, bir kişilik olarak ortaya koymalıdır. İkincisi, hayatını basit, fakat zengin ve derin kılarak; kendi bedeni üzerinde başkalarının iddia ettiği tüm haklara karşı koymalı, istemediği sürece çocuk yapmamalı, tanrının, devletin, kocasının, ailesinin bir kulu olmaya karşı çıkmalıdır.

    Bu da hayatın tüm karmaşıklığını ve özünü anlamaya çalışarak, yani kendini toplumun fikirlerinden ve yargılarından özgürleştirerek olur.
  • İnsanın varoluş sorununun en sağlıklı ve doyumcul yanıtı sevgidir, dolayısıyla sevginin gelişimine yer vermeyen bir toplum gelecekte insan doğasının bu temel gereksinimini gözden kaçırdığı için yok olacaktır.
  • Vatan sevgisine düğümlenmiş toplumlar; demokrasilerde dahi çocukları iyi yetiştirmenin yolunun, daha gösterişli bayrak törenlerinden geçtiğini sanıyorlar.
  • Buluşlar gerçekleştirenler, dahiler alanlarıyla ilgili çalışmalarının ilk yıllarında çoğu kez son yıllarında da toplum tarafından hep birer salak olarak görülmüşlerdir.
  • İyi bir insan öldüğünde ona ağlamayın. Asıl onu kaybeden topluma ağlayın.
  • Deliliğini topluma kabul ettirebilene dahi derler;
    ben ettiremedim,,, tımarhanede...yim... güldüler.
    "Aklın fazlası cehennem" dedim,,, güldüler.
    "Her çocuk Tanrı'nın gönderdiği bir peygamberdir ve unuturuz büyüyünce peygamber olduğumuzu, gider bir öğretmen oluruz, işçi, mühendis, memur" dedim, güldüler. Şehir cereyanına bağladılar beni... güldüler ...
  • .Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır.
  • Bir toplumun büyüklüğü onun diktiği anıtlardan değil, sahip olduğu kaliteli insanlarda yatmaktadır. Adalet, sorumluluk ve insanlık bir bireyde bulunması gerekli olan ilkelerdir.
  • Asıl mesele planlama ya da planlamama değildir. Toplumu baskı altında tutmak ya da özgür bırakmaktır. Mesele, toplumun özgürlük adını verdiğimiz görünmez el tarafından mı idare edileceği ya da zorlama adını verdiğimiz görünür el tarafından mı idare edileceğidir.
  • Çılgın mı doğmuştum, yoksa fazla mı akıllıydım bilmiyorum; benim dünyam yeryüzüne uygun degildi... Düş dunyasından çıkıp gerçeklerle karşılaşınca tedirgin oluyordum. Toplumun dısında, siyasetin dısında, sporun dısında, kilisenin dısındaydım. O günlerde, eğer öyle bir deyim bulunsaydı," Her şeyin dışındaki " denebilirdi bana.
  • Ahlakın meydana gelmesinde en önemli sebep soydur. Bir toplumun ahlakı, soyunun karışması ile değişebilir.
  • Ne gariptir ki toplum olarak,aklı yavaş olana değil de ayağı yavaş olana,yüreği kör olana değil de gözü kör olana acırız.
  • Tüketicilerin çıkarlarının ve değer yargılarının toplumun yararı için yeterli olmadığı ileri sürülerek her defasında devlet müdahalesinin gerekliliğinden sözedilmektedir... Tecrübe açık bir şekilde birbiri ardına devlet müdahalesinin doğru olmadığını bize öğretmekte ve tüketicilerin çıkarlarının tüketim mallarının etkin bir şekilde sunulmasının en etkin garantisi olduğunu göstermektedir.
  • Bir toplumun yaptığına razı olan, onlardan sayılır. Onlardan sayılan her kişinin de iki suçu vardır: O işi işlemek suçu, o işe razı olmak suçu.
  • Fuhuş yeryüzünde yaygınlaşınca yer sarsıntıları (depremler) olur. İdareciler halka zulüm ve haksızlık yaptıklarında yağmurlar kesilir (Kuraklık ve kıtlık başlar). İslam toplumunda yaşayan gayr-ı müslimlere verilen sözler (taahhütler) yerine getirilmediğinde de düşman, Müslümanlara galip gelir.
  • Kimseye ağzının payının verilemediği bir ülkede yaşıyoruz. Uzun yıllar boyunca, en azından son kırk yıldır "yavuz hırsız ev sahibini bastırıyor" düşüncesi zihnimizi meşgul etti. Bir gün ev sahibinin hırsızı ağzının payını vereceğini ümid ediyorduk. Sosyal değişimin hakkaniyet konusunda bir duyarlık geliştireceği bize mantıklı görünüyordu. Diliyor ve özlüyorduk ki Türk toplumunun meşruiyet alanı inkâr edilemeyecek derecede açıklıkla benimsenebilecek. Fakat böyle olmadı. Son birkaç yılda Türkiye'yi evi sayanların kimler olduğu ve bu evin ahalisinin kimlerden teşekkül ettiği soruları eskisinden daha muğlak hale geldi. Kimse kimseye ağzının payını veremedi.
  • Siyasetin bütün iniş çıkışı bir yandan kurtların, diğer yandan çakalların devlete karşı toplumu, topluma karşı devleti koz olarak kullanışına ayarlanmıştır. Bu iniş çıkıştan başı dönen Türk toplumu bir türlü hem güvenliğini, hem de özgürlüğünü bir arada, birlikte istediğini ve biri için diğerini feda etmek mecburiyetinde olmadığını söylemez, söyleyemez. Kurtların kurtluk, çakalların çakallık yapmalarından ülke lehine bir sonuç çıkabileceği ihtimalini hep göz önünde tutar. O kadar ki kurtların çakallaşması, çakalların kurtlaşması Türklerde endişe uyandırır. Çünkü onlar da bütün hazırlıklarını hayatlarını yaşamak üzere yapmışlardır. Kurt veya çakal, takılacak birileri olsun isterler.
  • Toplum Sözleri kategorisi için yeni bir söz ekle;

Toplam 2 sayfa, 1. sayfadasın: 1, 2, Sonraki
Love.GEN.TR, Aşk ve Sevgi Sitesi
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 - 2021