Zengin; çok mala sahip olana denmez, zengin kalbi olana denir. Kalp zenginliğinden mahrum olan kimse, ne kadar geniş servete sahip olursa olsun yine fakirdir. Tamamı ve hırsı sebebiyle de halk nazarında hakirdir. Kalbi zengin olan kimse de ne kadar fakir olsa herkesin nazarında muhteremdir.
Zengin; çok mala sahip olana denmez, zengin kalbi olana denir. Kalb zenginliğinden mahrum olan kimse, ne kadar geniş servete sahib olursa olsun yine fakirdir. Tamaı ve hırsı sebebiyle de halk nazarında hakirdir. Kalbi zengin olan kimse de ne kadar fakir olsa herkesin nazarında muhteremdir.
Zengin; çok mala sahip olana denmez, zengin kalbi olana denir. Kalb zenginliğinden mahrum olan kimse, ne kadar geniş servete sahib olursa olsun yine fakirdir. Tamaı ve hırsı sebebiyle de halk nazarında hakirdir. Kalbi zengin olan kimse de ne kadar fakir olsa herkesin nazarında muhteremdir.
Zengin; çok mala sahip olana denmez, zengin kalbi olana denir. Kalb zenginliğinden mahrum olan kimse, ne kadar geniş servete sahib olursa olsun yine fakirdir. Tamaı ve hırsı sebebiyle de halk nazarında hakirdir. Kalbi zengin olan kimse de ne kadar fakir olsa herkesin nazarında muhteremdir.Beraat Kandiliniz Mübarek Olsun.
Ayakları şişerdi, o öpülesi ayakları. Ama bizim gibi sabahlara kadar gezmekten değil, sabaha kadar ibadet etmekten. Az yerdi, ama bizim gibi rejim yapmak için değil, fakirliği seçtiğinden. Gece gündüz ağlardı, o ağlayınca meleklerin gözleri dolardı ama bizim gibi pembe diziler yüzünden değil, mevlaya olan aşkından. Ne kadar farklıyız değil mi Allah rasülünden. Mevla bütün amellerimiz ve niyetlerimizle ona benzemeyi nasip etsin. Amin. Hayırlı cumalar.
Zengin; çok mala sahip olana denmez, zengin kalbi olana denir kalp zenginliğinden mahrum olan kimse, ne kadar geniş servete sahip olursa olsun yine fakirdir tamamı ve hırsı sebebiyle de halk nazarında hakirdir kalbi zengin olan kimse de ne kadar fakir olsa herkesin nazarında muhteremdir
Hiçbir geleneğin mirasçısı değilim. Olmaz, diyorlar. İsyan ediyorum. Az gelişmiş bir ülkenin fakir bir kültür mirası olurmuş. Bu mirası reddediyorum Olric.
Fakirlere yardım için çıkarılan fakirlik yasaları tasarruf etme isteğini ve gücünü azaltır; sanayiye olan isteği azaltır ve netice olarak toplumun mutluluğunu azaltır.
Gerçi aşkın kralınıda yazsan, bu devirde para etmez... Eskidendi o, fakir çocuk zengin kız ayakları. İnsanların bin tane derdi var artık. Ekmek derdinde! Millet gülecek yer arıyor.
Bir eşkıya, fakir olduğu için ona hakaret eder. Diyojen eşkıyaya sadece, "Bir adama, fakir olduğu için hakaret edildiğini hayatımda hiç görmedim ama pek çok insanın hırsızlıklarından ötürü asıldıklarını gördüm" der.
İnsanların dünyanın sonuna kadar, kurtlar gibi birbirlerini yiyip bitirmelerini seyretmek istiyorsan, kollarını bağlayıp sakinlik içinde durmak en bulunmaz çaredir. Ama bu olamaz. Buna karşı koymalı. Aksi hâlde devamlı bir adaletsizlik hâkim olacak ve zenginler her zaman fakirleri sömürerek yaşayacaklar.
Özel mülkiyetin, ona sahip olmayan insanlar için bile ne kadar önemli, dokunulmaz olduğuna çok güzel bir örnek şöyledir. Almanya'da birinci dünya savaşından sonra insanlar çok zor şartlar altında iken bir referandum yapılır ve insanlara sorulur Savaşı kaybetmemizin sorumlusu olan Alman imparatoruna/luğuna ait mülklere el konulması ve bunun fakir /zor durumdaki halk yararına kullanılması veya mülkiyete dokunulmaması hakkında ne istedikleri". Referandum sonucunda özel mülkiyet kendilerine ait olmadığı halde halk "Hayır el konulmamalı kararını alır.
Bir adam gelip İmam(as)'dan yardım istediğinde İmam şöyle buyurdu: Ağır bir borcu, gücü aşan yüklü bir tazminatı ödemek ve aşağılayıcı fakirlik dışında ağız açmak doğru değildir. O adam: Bunlardan biri için gelmiştim" dediğinde, İmam(as) kendisine yüz dinar verilmesini emretti.
Yetenekliyseniz ve enerjiniz varsa, kral olursunuz. Yeteneksizseniz ama enerjiniz varsa, prens olursunuz. Yetenekliyseniz ama enerjiniz yoksa fakir olursunuz.
Adamın biri: "Bana nasihat edin. deyince İmam (as): "Kabul eder misin?" diye sordu. O adam: Evet, kabul ederim. dedi. İmam şöyle buyurdu: Sabrı kendine yastık et, fakirlikten çekinme, şehvetleri (lezzetleri) terket, heva ve hevese muhalefet et ve bil ki, Allah'ın gözünden uzaklaşamazsınız. Öyleyse nasıl bir halde olacağına dikkat et.
Seni aramaktan dünyanın başı dertte; Zengine de göründüğün yok, fakire de; Sen konuşursun da biz sağır mıyız yoksa, Hep kör müyüz, sen varsın da görünürde.
Ey fakir! Sen halk yolunda oyun çocuğu sayılırsın. Büyüklerin eteğini bırakma. Mayası bozuk kişilerle düşüp kalkarsan, izzet ve vakalarını kaybedersin. O halde büyüklerin eteğine yapış. Talebeler çocuktan daha acizdir. Hocalar ise muhkem duvar gibidir. Yeni yürüyen çocuk duvara tutunarak yürür. Sen de yeni yürüyen çocuk gibi alimlerin muhkem duvarına tutunarak yürü.
Osman Beye Nasihatı: Oğul, insanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler. Avun oğlum avun. Güçlüsün kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın. Ama; bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen sabah rüzgarında savrulur gidersin. Öfken ve nefsin bir olup, aklını yener. Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın. Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler, ancak; senin fazilet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. Açıksözlü ol. Her sözü üstüne alma. Gördün söyleme, bildin bilme. Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabettin itibar olmaz. Üç kişiye acı; cahiller arasındaki alime, zenginken fakir düşene, hatırlı iken itibarını kaybedene. Unutma ki! yüksekte yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Haklı olduğunda mücadeleden korkma. Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
Devletin olmadığı bir yerde sanayiye yer yoktur; çünkü sanayiden elde edilecek faydalar belirsizdir; netice olarak yeryüzünde bir kültür mevcut olmayacaktır; deniz ve hava taşımacılığı olmayacaktır; ithal malların kullanımı söz konusu olmayacaktır; yasalar olmayacaktır; mektuplar gönderilemeyecektir; toplum olmayacaktır; hepsinden kötüsü kuşku olacaktır; şiddet ve ölüm korkusu mevcut olacaktır. Devlet olmadan insanın yaşamı, yalnız, fakir, mutsuz ve kısadır.
Reagen yüzlerce odalı Beyaz Saray'ına fakir insanları alsa ne olur,böylece normal insanlardan birşeyler öğrenmiş olur ama onlar kirliler başkanımız kirlenmek istemez.