Ö dülümsün sen benim bu samimi aşkta M utluluk kaynağımsın hayatımın her anında R üyalarımda bile bir başka güzelsin bana Ü rkek bakışlarınla beni götürüyorsun uzaklara M atem kalmadı sayende derbeder hayatımda S evgi ne demekmiş, davranışlarınla anlattın etrafına Ü mit ile yaşamak ne kadar güzelse karasevda da N e kadar yaşanırsa aşk ömür boyunca..!
Akıllı liderler toplumun temel yapısını ve değerlerini zaafa uğratmaktan kaçınmalıdır. Zira bu türlü davranışlar önce toplumu, sonra da devleti zaafa ve yıkıma götürür.
Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız, ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar.
Tırnak kemirme ve burun karıştırma gibi dikkat çeken kötü alışkanlıklara sahip insanlar, ilgili davranışlarıyla inatçı kimseler olduklarını ele verdiklerini bilmezler.
Unutkan insanlar öyle kişilerdir ki, açıkça başkaldırmaya pek yanaşmaz, ama unutkan davranışlarıyla ödevlerine karşı yeteri kadar ilgi duymadıklarını ele verirler.
Yıkayıp temizleme hastalığı'na kadınlarda alabildiğine sık rastlanır. Böyle davrananların tümü de kadınlık rolünü üstlenmeye karşı koyanlardır; ilgili davranışlarıyla kendilerini bir tür mükemmelliğe kavuşmuş görür, her gün kendileri gibi sık sık temizliğe başvurmayan kadınlara tepeden bakarlar.
İnsanın davranışları üç temelden gelir,bu temellere dayanmaksızın üzerimizde etkili olabilecek bir güç düşünülemez. Bunların birincisi Bencillik kendi iyiliginden başka bir şey düşünmez ve sınırsızdır, ikincisi Kötü ruhluluktur başkasının köyülügünü ister gaddarlıga degin varabilir, üçüncüsüde Acımadır. acıma,başkasının iyiligini istemektir ve iyilikseverlige, ruh yücelgine degin ulaşabilir. insan davranışlarının hepsi, bu üç temelden birine yada aynı zamanda ikisine baglanabilir.
Bilinçaltı ürkütücü bir canavar değildir. Doğal bir organizmadır. Ancak bilinçli davranışımız işe yaramaz duruma girdiğinde tehlikeli olabilir. Kendimizi baskı altına aldıkça bilinçaltının tehlikelerine kendimizi maruz bırakmış oluruz.
İnsanlığa hizmet insanın en özgür eylemidir ve onun aracılığıyla insan verme ihtiyacını ifade eder ve menfaat gözetmeden eyleme dönüştürülen bu davranışlar sayesinde kazanılan bilinç, insanı sağlıklı ve neşeli kılar.
35 milyon metrekare vatan toprakları işgal altındayken,bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür.Mustafa Kemal sağ olsaydı çok şaşırırdı.Hareketimiz tamamen anayasal bir harekettir.Anayasamızın başlangıç ilkesinde belirtilen ulusun zulme karşı direnme hakkını kullandık.Bu sebeble anayasal bir davranışta bulunduk.
Aşk sözleri denilince akla gelen ilk site. ~ WWW.LOVE.GEN.TR ~
Allah beni bu şehrin halkının müttefiki olarak bu zamana kadar sakladı. Biz bu şehrin düşmanlarına galip geldik ve onların vatanlarını aldık. Burayı Makedonyalılar Taselyalılar ve Moralılar almışlardı. Biz bunların bizlere karşı kötü davranışlarının intikamını yıllar geçmesine rağmen torunlarından aldık.
İnsan yığınlarının davranış biçimlerini önceden kestirmek için, onların güç bir durumdan kendilerini kurtarmak için hiçbir zaman çok önemli bir çaba göstermediklerini kabul etmek gerekir.
Dünyadaki bütün milletler, yabancı devlet hakimiyetinde kalan soydaşlarını kendileriyle birleştirmek için silahlı ve silahsız savaşlar yaparlar. Bunun adı emperyalizm değildir, irredantelizmdir ki makbul bir davranıştır.
Düşünceler mükemmel, ancak davranışlar kusurludur. Bir insanı sevdiğini düşünmek, ona bunu söylemek ve ardından sarılmakla anlatılamayacak kadar mükemmeldir.
Çalışmasının karşılığında ücret isteyen bir emekçinin, sattığı mal karşısında bir kar bekleyen tüccarın, verdiği tavsiye dolayısıyla muayene ücreti bekleyen bir doktorun, verdiği vaaz karşılığında ˜yaşamak için' bir gelir beklentisi içerisinde olan bir rahibin davranışının gerisinde yatan çıkarcılık sadece meşru değildir, aynı zamanda gereklidir.
İnsanlar arasında ara bozma niyeti ile laf götürüp getirmek, insanlara hakaret etmek ve sövmek, kendi ırkını üstün görüp başka milletleri aşağı görmek... İşte bu 3 davranış, cehennemdedir. Bunlar, bir mü'minin ahlakında yer alamaz.
Anadolu'nun asilleri bu toprakların vatanlaştırılmasında öncü rolü oynayan kimlerse hep onlar olmuştur. Anadolu'nun vatanlaştırılması ile İslâmlaştırılması yüzyıllar boyunca at başı giden iki eğilim olmuştur. Bu bakımdan İstiklâl Harbi ve Cumhuriyetin İlânı istisna değildir. Söz konusu eğilimlerin yan yana ve birbirlerine güç aktaran, birbirlerinden güç devşiren unsurlar oluşu hem istiklâl harbinde ve hem de Cumhuriyetin ilânında gerçekleşmiştir. Biz Türkler topraklarımıza mahsus asaleti bu iki eğilimin kesiştiği noktalarda belirginleşen davranışlarda arıyoruz. Beklediğimiz kesişme beklediğimiz asilleri getiriyor. Nerede vatanlaştırma ve İslâmlaştırma birbirinden uzak düşüyorsa orada asaletin kaybolduğunu gözlüyoruz. Bir insanın asaletini kaybetmesi de bu iki eğilimi birbirinden kopardığı, bu eğilimleri çıkar kapısı haline getirmesiyle gerçekleşiyor.
İnsana düşen iş herşeyi bilmek değil, fakat davranışımızı ve pratik hayatımızı ilgilendiren hususları bilmektir sadece ve yeteneklerimiz böyle bir bilgiyi edinmeye yeterlidir.
Alışkanlıklar, karşılarına akıl barajları inşa etmeniz gereken manevi sellerdir, böylece onların gücünü, doğru davranış ve sezgi kanallarına yöneltebiliriz.
Bir ülkede adaletin varlığı kişinin kendini özgürce ifade etmesinden anlaşılır. Bir ülkede adaletsizliğin varlığı ise kişilerin başına buyruk davranışından anlaşılır. İyi insanlar sorunları önlemek için çaba sarf ederler.
Doğrular yalanlarla temsil edilemez. Onun için ne kadar yüce hakikatleri temsil ettiğimizin ve davranışlarımızın da ne ölçüde müstakim olduğunun farkında olmalıyız.
Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür... Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür... Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür... Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür... Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür... Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür... Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.
İnsanın yeryüzündeki en zayıf hayvan olduğu kabul edilmek zorundadır. Ve onun bütün davranışlarının, bütün aidiyetlerinin, gruplaşmalarının temeli budur. O kendisinden daha büyük bir şeyin parçası olmak zorundadır; ancak o zaman kendisini güvende hisseder.
Bütün güç kaderin elindedir, irade gücü yalnızca bir bahanedir. Bunu bilince i...çinizi müthiş bir huzur kaplar. Kaderin geçmişteki davranışlarınızın bir sonucu olarak oluştuğunu görürsünüz. Böylece başlangıç noktasına geri dönersiniz. Bu düğümün çözüm noktası nerededir diye sorarsınız kendinize. İpin hangi ucu çözer yumağı? Bir ip mi yoksa zincir mi söz konusu? Kesilip koparılabilir mi, yoksa sizi sonsuza dek sarıp sarmalar mı?...
Tek sorumlu davranış biçimi şu olabilir: kendi bireysel varoluşumuzu bir ideolojiye dönüştürmekten kaçınmak ve özel yaşamımızı da en alçakgönüllü, en iddiasız ve en gürültüsüz biçimde sürdürmek -ama artık iyi yetişmiş olmanın bir gereği olarak değil, bu cehennemde hala soluyabilecek havayı bulabiliyor olmanın utancından ötürü.
Değişiklik yapmamız lazım,biz insanlar olarak değişiklik yapmayı düşünme zamanımız geldi hadi yemek yiyişimizi değiştirelim,yaşayış şeklimizi değiştirelim Ve birbirimize davranış şeklimizi değiştirelim,eski yolun işe yaramadığını göreceksiniz hayatta kalmak için yapmamız gerekeni yapmak bize bağlı.