Sana meleklerin kıskanacağı kadar mutluluk tıbbın şaşıracağı kadar sağlık tarihin yazamadığı kadar başarı ve hiç kimsenin göremediği kadar sevgi yolluyorum öptüm.
Sana meleklerin kıskanacağı kadar mutluluk Tıbbın şaşırtacağı kadar sağlık, Tarihin yazamayacağı kadar başarı, Kimsenin sevemeyeceği kadar sevgi yolluyorum.....
Demokrasi; cehaletin bilgelik ve erdeme tahakküm ettiği insanlık tarihinin en büyük yalanıdır, cahillerin mutluluğu bilgelerin mutsuzluğu üzerine inşa edilir.
Kimi durumlarda neler düşündüğü konusunda bir soruya kişinin 'hiç' yanıtını vermesi bir yapmacık olabilir. Sevilen yaratıklar bunu iyi bilirler. İnsan düşüncesinin bir anlam taşıyabilecek biricik tarihini yazmak gerekseydi, yapılacak şey birbirini kovalayan pişmanlıklarının ve güçsüzlüklerinin tarihini yazmak olurdu. Yaşama nedeni denilen şey, aynı zamanda çok güzel bir ölme nedenidir de.
Resmi tarih oldum olası büyük katillerin tarihidir. Kabil, Habil'i bugün öldürmüş değil, ama bugün Kabil, Habil'i akıl uğruna öldürüyor ve onur madalyası istiyor.
Eğer insanların her zaman akıllarıyla hareket ettiklerini varsayarsak, dünyanın gidişatından hiçbir şey anlayamayız. Akılsızlık tarihin en güçlü ilkesidir.
İspanya'da, Amerika'da ve heryerde, sarayları ve şehirleri yaratan bizleriz, biz işçiler onların ellerindekini almak için başkarını da inşaa edebiliriz ve daha iyilerini. Biz yıkımlardan hiç mi hiç korkmuyoruz. Dünya bizlere kalacak; bunda en ufak şüpheye yer yok. Burjuvazi tarih sahnesinden ayrılmadan önce kendi dünyasını yıkabilir. Biz yeni bir dünyayı burada, kalbimizde taşıyoruz. Bu dünya şu an büyüyor.
Hayatın bir yarış değil, her saniyesinin tadı çıkarılması gereken güzel bir yolculuk olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Dün tarih oldu... Yarın bir sır... Bugünün kıymetini bilin.
Biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olamayacağız...Hepimiz heba oluyoruz...Bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş...Reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz...Nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz... Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız...Bir amacımız yok; ne büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık...Bizim savaşımız ruhani savaş... Ve bunalımımız kendi hayatlarımız.
Işığını yak. Bir gülümseme yak. Başlangıçta o sana zor gelse bile, yeni bir şey öğrenmek için veya şimdiye kadar anlamadığın bir şey için ilgi yak. Seni çevreleyenleri dinleme kapasitesi yak. Senin çevrende olan şeyleri dikkatli bir şekilde görme kapasiteni yak, beklemediğin harikalar bulacaksın. Gelecek gün için ve hatta bugün için umut yak. Yaptığın şeylere neşe ile bak ve tatmin olmak için onu iyi yap. Diğerlerinin yaptıkları veya yapmadıkları için acı çekme; kendi işine yoğunlaş ve başlangıçta inandığın gibi diğerlerinin o kadar kötü yapmadığını göreceksin. Başarmak için maceraya fırla: Düşünce olarak bile yenilgiye yol açma. Basit olsa bile kaderinin önemini algıla, çünkü o zaman kendi hayatını değiştirebilirsin ve hatta yer aldığın tarihi bile. Çünkü o zaman gecede (zor zamanlarda galip gelmeye) yenmeye başlamış olacaksın.
Biz stratejik olarak düşüncemizi hiçbir zaman saklamayız.Hangi şartlar altında olursak olalım,bunu açıkça söyleriz.Düşüncelerimizi mezara kadar götürürüz.Nasıl burada namluların ve dipçiklerin gölgesi altında konuşuyorsak,düşüncemizi herzaman açıkça ifade ederiz.Tarih evvelce bunu yapanları nasıl temize çıkarmışsa bizide temize çıkartacaktır,bunada inanıyoruz.
Yönetimin bir suçlu veya hırsız tarafından garanti altına alındığı bir cumhuriyette onurlu insanların öldürülmesi veya hapsedilmesi olağandır... Beni lanetleyin. Bunun hiçbir önemi olmayacak, çünkü tarih benim yanımda yer alacak.
Kimilerinin başına gelen, define arayıcılarının başına gelene benzer: Başka ruhlarda gizli kalmış bir şeyi tesadüfen keşfedip, bundan genellikle taşıması çok zor olan bir bilgi edinirler! İnsan duruma göre yaşayanları ve ölüleri bir ölçüde iyi tanıyabilir, onlardan başkalarına bahsetmeyi içinden nahoş bulabilir: Her kelimede düşüncesizlik edeceğinden korkar. Bilge bir tarihçinin birdenbire suskunluğunu düşünebiliyorum.
Sitemizin sevgi sözleri bölümü için söz göndermek ister misiniz? ~ WWW.LOVE.GEN.TR ~
Bizi farklı kılan şey , tarihte , doğada veya doğanın arkasında hiçbir Tanrı'yı tanımamamız değildir. Bizi farklı kılan , Tanrı diye hürmet edileni Tanrı'ya benzer bulmamamızdır.
Atatürk gibi eşsiz bir kahramanı istihlaf etmiştim (halef olmuştum). Benim için en büyük tehlike onun gölgesi altında erimek ve ezilmek idi. Devlet icraatının bütün sorumluluğu bana ait olmalıydı. Bunun için de kudretim neyse benim damgamı taşıyacak bir dönemin başladığının belli olması gerekiyordu. Paralara resim nakşedilmesi tarihten gelen bir devlet kudreti ve hakimiyeti geleneği idi. Parada pulda yapılanların başka türlü manalandırılması bir istismardır. Ve vebali yapanlara aittir. Bizim ona vefa ve sadakatimiz tarihin imtihanından geçmiştir.
Orta-Doğu ve Balkanları Avrupa ve Amerika'nın tasallutundan kurtarma yükü Osmanlı Devleti'nin omuzlarındaydı. Önceleri bölgede bir Pax-Ottomana ihdas etmiş bulunan Osmanlıların omuzları zamanla bu yükü kaldıracak güçten mahrum kaldı. Daha doğrusu Avrupa ve Amerika'nın güçlü oldukları alanla Osmanlıların güçlü olduğu alan birbirinden farklıydı. Güçler arasında mahiyet farkı vardı. Kapitalizmin dünyaya sunduğu ölçüler bakımından Osmanlı Devleti dünyanın en güçsüz devletiydi. Bu güçsüzlüğün kaçınılmaz sonucudur ki Osmanlılar tarihten silindi, gitti. Fakat Osmanlı devletinin hayat kaynağı sarih bir biçimde anti-kapitalist olan tarih yükü Türkiye'ye kaldı. Türkiye'nin etrafındaki ülkeler bu yükten muaf oldukları için her aşamada Avrupa ve Amerika oralara musallat oluyor. Karışıklıkların sebebi bu. Türkiye başından tarih yükünü atmaya kalkışamıyor. Sakin kalışının sebebi bu.
Büyük bir tarihi olmayan, böyle büyük bir tarihe dayanmayan toplumlar, hiç bir şart altında, bir büyük milli edebiyat-sanat yaratamazlar, böyle büyük bir edebiyat ve sanat yaratamadıkça da dünya edebiyat ve sanatının vardığı çizgiye katiyen ulaşamazlar.
Çok defa kötülüklerle karşılaşırsın. Unutmaman gereken şey karşılaştığın her olayın aslında daha önceden de gerçekleştiğidir. Hep aynı şey, hangi zamanın tarihinden söz etsek aynı şeylerle karşılaşırız. Yeni olan hiçbir şey yok. Her şey kendini tekrarlıyor ve şimdiki zaman çabucak geçiveriyor.
Aşk insanın sadece psikolojisini ve kimyasını değil; tarihini, müzigini, coğrafyasını, edebiyatını, fiziğini, beslenme çantasının içindekileri, hayat bilgisini de değiştiriyor.