Sen uyurken neler oldu neler? tom jerry"i yakaladı. uyuyan güzel uyandı, kabasakal safinaz'la evlendi. temel ıspanak yemekten vazgeçti, gargamel şirinleri yakaladı, yedi cüceler uzadı, daltonlar redkiti yendi, pembe panter mavi oldu, daha da kötüsü kalk sabah oldu... günaydın prensesim... dertler olsada ömrümüzde ışık bitmez kalbimizde yine gülerek başlıyacağız bu güne günaydın olsun bitaneme... güneş seni kıskanır, hani o gözlerin varya işte o gözler güneşi kıskandırır, güneş bugünde seni kıskanarak doğuyor, ben ise seninle doğuyorum hergün aşkım günaydın.. elini verene gözünü değdirene sözünü diyene diyemeyene sevgimi görene göremeyene günaydın bugünde adını yazıyorum yollarıma, bugünde çiziyorum güzel yüzünü kitaplarıma, bugünde seni yaşıyorum benliğimle, günaydın sevgilim biriciğim..
Bir yola girmişiz ucunda ölümmü bilinmez... bizim kitap`ımızda verilen sözden dönülmez. benim vücudum kalkan sana mermi değmez. . ben aşığım gülüm benden önce ölünmez.
Sabahları seviyorum, insanları seviyorum, filmleri , şarkıları , kitapları, sıcak ekmeği, kalabalık sofraları, çikolatayı, minicik bebekleri, rüzgarda yaprak olmayı, geceleri yıldız olmayı, yaz gecesinde yağmur olmayı sevdim... ve en çokta seni sevdim, hep yokluğunda...
Uzay insanoğlu için çok karmaşıktır. uzayda insan kocaman bir kütüphanedeki minicik bir çocuğa benzer, çocuk ordaki kitapların yazıldığı binbir çeşit dili anlamaz, nasıl yazıldığınıda anlamaz, dikkatini çeken şey o kitapların karmaşık dizilişindeki
Tanrı sözcüğü benim için insanın zaaflarının bir ifadesi ve ürünü olmanın ötesinde bir anlam taşımıyor. İncil de yüce bir kitap ama yine de ilkel efsanelerden oluşan bir koleksiyon ve aynı zamanda oldukça çocukca.
Okumayan insan hayatta hiç bir zaman başarılı olamaz. Allah bize bilgi sahibi olalım diye bir kitap gönderiyor Kuran'ı kerim ve Kuran'ı kerim'in ilk ayeti 'OKU'. Bu da bizlere çok büyük örnektir.
Günü gününe kadınlar, günü gününe erdem ya da erdemsizlik, günü gününe, köpekler gibi, ama her gün sağlamca yerinde duran kendim. Böylece yaşamın yüzeyinde ilerliyordum, sözcükler içinde, hiçbir zaman gerçek içinde değil. Tam okunmamış o kitaplar, tam sevilmemiş o dostlar, tam gezilmemiş o kentler, tam sarılmamış o kadınar!
Tanrı sözcüğü benim için insanın zaaflarının bir ifadesi ve ürünü olmanın ötesinde bir anlam taşımıyor. incil de yüce bir kitap ama yine de ilkel efsanelerden oluşan bir koleksiyon ve aynı zamanda oldukça çocukca.
Uzay insanoğlu için çok karmaşıktır. uzayda insan kocaman bir kütüphanedeki minicik bir çocuğa benzer, çocuk ordaki kitapların yazıldığı binbir çeşit dili anlamaz, nasıl yazıldığınıda anlamaz, dikkatini çeken şey o kitapların karmaşık dizilişindeki ahenktir ve insan oğluda uzayın ahengini çözmeye çalışabilir ancak.
Benim gibi insanlar tarafından geride bırakılan fikirler, anıtlar hayattaki en büyük zevkimdir. Kitaplar olmasa uzun zaman önce umutsuzluğa gömülürdüm.
Kitaplar öldürücüdür, kitaplar insan ırkının lanetleridir, mevcut kitapların onda dokuzu saçmadır ve okunabilecek kitaplar da bu saçmalığı ispat edenleridir.
Kusur bulmak için bakma birine,bulmak için bakarsan bulursun,kusuru örtmeyi marifet edin kendine işte o zaman Kusursuz olursun. Okumasını biliyorsan her insanın bir kitap olduğunu görebilirsin.
Allah'ın Kitabı. kendisine uyanı Allah'ın rızasına götürür. O'na kulak vereni kurtuluşa sevkeder. O kitapla Allah'ın aydın hüccetlerine, açıklanmış farzlarına, yasaklanmış haramlarına, belli nişanelerine, yeterli delillerine, övülmüş erdemlerine, hibe olan ruhsatlarına ve yazılı şeriatlarına ulaşılır.
Kainat dediğimiz kitap ,yazıldığı dil ve harfler öğrenilmedikçe anlaşılamaz.O, matematik dilinde yazılmış;harfleri üçgen, daire ve diğer geometrik şekillerdir.Bu dil ve harfler olmaksızın kitabın bir tek sözcüğünü anlamaya olanak yoktur.
Bütün kitapların özü Kur'an'da toplanmıştır. Kur'an'ın özü, ilk sûre olan Fatiha Suresi 'dir. Fatiha'nın özü 'Besmele'dir. Besmelenin özü iste bu (Be) harfidir. Ben de, işte bu (Be) harfinin altındaki noktayım.
Yalnız şunu soracağım: Felsefe nedir? En tanınmış filozofların kitaplarında bulduğumuz nedir? Onları dinlerken insan kendini, bir pazar yerinde avaz avaz çağıran bir sürü madrabaz arasında sanır; her biri bana gelin, bana gelen aldanmaz diye bağırır durur. Kimi, cisimlerin mevcut olmadığını, her şeyin tasavvurda yaşadığını iddia eder; kimi maddeden gayrı olmadığını ileri sürer ve Allah dünyanın kendisidir der. Birisi ispata kalkar ki dünyada iyilik kötülük yoktur, hayır ve şer birer kuruntudan ibarettir. Öteki der ki, insanlar birer, canavardır; birbirlerini parçalayıp yemeleri cürüm sayılmaz.
Eğer beni bu iddia ile yargılayanlar o dönem gelip kitaplığımı inceleseler idi, kitaplarımın çoğunun Turancılık üzerine olduğunu görürlerdi. (Harp okulu olayında asker içinde komünizmi yaymak iddiası ile yargılanıp ve mahkum olmasının ardından ettiği söz.)
Müziğimin çoğu hayat tecrübelerim ve duygularım kadar özel. Ama şu şarkı sözlerinin çoğu bu derece kişisel değil. Daha çok TV'den, kitaplardan veya arkadaşlardan öğrenilmiş hikâyeler. Ancak verilen duygu ve his kesinlikle bana ait.