Mülkün adaletli dağılımının uygulanabilir olmadığının bilincindeyim ancak bu korkunç adaletsizliğin sonuçları büyük insan kitlelerinde bu denli sefalete neden olurken yasamanın mülk dağılımı için bulduğu tek yöntem, bu dağılımın insanın doğal
Bazen mutlu olabileceğin insanlarla konuşmanın anlamsız geldiğini düşünürsün. Önceki zamanlarında mutlu olduğun insanları ve zamanları hayal etmek daha cazip gelir.
Eğer insanın bir merkez noktası var ise ki benim var; bence bu noktaya insan kendinden başkasını koymamalı. Merkezimize kendimizi koyarsak hem etrafımızdakileri mutlu ederiz hemde en önemlisi kendimizi. Bence kendimize değer vermek için iyi bir
Tanrı sözcüğü benim için insanın zaaflarının bir ifadesi ve ürünü olmanın ötesinde bir anlam taşımıyor. İncil de yüce bir kitap ama yine de ilkel efsanelerden oluşan bir koleksiyon ve aynı zamanda oldukça çocukca.
Eğer herkes bir başkası için bir şey yaparsa dünyada ihtiyaç içinde kimse kalmaz. Sadece bir kişiye yardım et! Şžimdiki usul bu değil ama inanıyorum, insanlar bu yolu öğrenecekler.
Bir kural varsa, onu esnetebilirsin. Bir kanun varsa, çiğnenebilir. Şžu andan itibaren tüm kuralları çiğniyorum. Çünkü çaresiz insanlar çaresizce şeyler yaparlar.
-Descartes gibi insanlar, giydikleri kumaş parçalarına değer kazandırıyorlar. Bir de bunun tam tersini düşünsene.
-Ne gibi?
-Kumaş parçalarının insanlara değer kazandırdığını... Kendini özel hissetmek için ihtiyacın olan tek şey kendinsin.
Günde yüz kez kendime iç ve dış yaşamımın, yaşayan ya da ölü başka insanların emeğine dayandığını hatırlatıyorum; çok derinlere dalmadan günlük yaşamdan biliyoruz ki, bir insan başkaları için vardır.
Her insan iki hakka sahip olarak dünyaya gelir. Birincisi; başka insanların üzerinde hiçbir gücünün söz konusu olmayacağı özgürlük hakkıdır. İkincisi ise, mülkiyet hakkıdır.