Ne hasta bekler sabahı , Ne taze ölüyü mezar, Ne de şeytan bir günahı , seni beklediğim kadar... Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni, Bırak vehmimde gölgeni ,Gelme artık neye yarar...
Mutluluğun türk enflasyonu kadar yüksek, üzüntün memur maaşı kadar düşük, geleceğin demirel'in keli kadar parlak olsun. gündüzün yatta, gecen barda, altında porsche araba, kaldığın ev tripleks villa, gezdiğin yerde herkes sana hasta olsun. doğum günün kutlu olsun. hay seni doğurtan ebenin yanaklarından öpeyim.
Ya rabbim! bu mübarek cuma günün yüzüsuyu hürmetine biz aciz kulların ne derdi varsa, ne sıkıntısı varsa; dertlilere deva, hastalara şifa, borçlu kullarına edalar nasip et ya rabbim. biz kulların dualarını kabul et. amin. hayırlı nurlu cumalar.
Allah'ım, kin, kibir ve kim ne der hastalıklarından sana sığınırım. bu güzel cuma gününü senin rızan için sevgi ve muhabbet içinde geçirmemizi nasip eyle. amin. cumamız mübarek olsun.
Allah'ım! Akşama ulaştığımız gibi Sabaha, sabah ulaştığımız gibi de akşama ulaşmayı nasip eyle. Sağlımızı koru ve hastalara şifa ver. Hayırlı bereketli cumalar dilerim.
Allah'ım, 'kin, kibir ve kim ne der' hastalıklarından sana sığınırım. Bu güzel cuma gününü senin rızan için sevgi ve muhabbet içinde geçirmeyi nasip eyle. Amin. Cumamız mübarek olsun.
Biz bu alemde adamın beynini patlatır, kafasında ateş yakar, anüsünü havaya uçurur, hastaneye gidememesi için ayaklarını yırtar, kafasını koparır, yetmezmişž gibi kalbini söker kendimize takarız, çünkü biz delikanlıyız, kalpsiziz
Sevmek Değil benimki Ölürcesine inanmak sana, Aşık Olmak değil benimki hastalık Sana Olan iLgim Sensiz Olamam ben Yarım Kalırım Sensin Tek ilacım Seviyorum Seni.
Sevmek Değil benimki Ölürcesine inanmak sana, Aşık Olmak değil benimki hastalık Sana Olan iLgim Sensiz Olamam ben Yarım Kalırım Sensin Tek ilacım Seviyorum Seni.
"Siz hekim misiniz?" diye sordum. "Hayır, " dedi, "şairim!" "O halde siz de hastalanan sözcükleri iyi ediyorsunuz!" dedim gülümseyerek. "Ben yalnızca onların elele tutuşmalarına yardım ederim. Sözcükler birbirlerinin
Yaşam tünelinin aydınlık yolcularıyız biz. Kalp damar hastalıkları mevcut yufka yürekli bünyeler. Yani huzur pek yakışmıyor üzerimize. Doğuştan giydirilmiş bazı çıkmazlarımız var çünkü. Kendi bedeninin derdine düşmekten kurtulup. Hayatını
Biz insanoğlı bazen bırakın zamanı hayatı durdurmak isteriz, keşke o imkanlar elimizde olsaydı hastalara şifa, dertlilere deva olurduk ama zaman geçiyor işte öyle yada böyle.
Yan tarafında yatan oda arkadaşına soluk almadan gelinini kesen lakin manşonu koluna bağladığın anda kafasını sol omzuna doğru büküp derin bir of çeken varlığa yaşlı bayan hasta diyoruz.
Dünyadaki her şeyin bir sebebi vardır. Her bitki bir hastalığı tedavi etmek için büyür. Ve her insan bir görevle yaratılmıştır. Görev büyük şey yapmak değil gereken yapmaktır.
Yıkayıp temizleme hastalığı'na kadınlarda alabildiğine sık rastlanır. Böyle davrananların tümü de kadınlık rolünü üstlenmeye karşı koyanlardır; ilgili davranışlarıyla kendilerini bir tür mükemmelliğe kavuşmuş görür, her gün kendileri gibi sık sık temizliğe başvurmayan kadınlara tepeden bakarlar.
En güzel sevgi sözleri için sevgi sözleri sayfamıza davetlisiniz! ~ WWW.LOVE.GEN.TR ~
Bütün dünyevi yaşam bir hastalıktır, bir tür duygu oluşumudur. En iyisi hiç doğmamış olmaktır. Eğer insan, bir felaket olup da doğmuşsa, en hızlı şekilde ölmeyi denemelidir.
Biliyorum, konuşucak birşeyimiz yok Ama yinede gözlerini al gel Elindeki yarayı,...suskunluğunu, acemiliğini Beni biri severse inanmam Seni biri severse utanırsın Bilmediğin bir hastalığa acımak gibi bile olsa gel Biliyorum konuşucak bir şeyimiz yok Ama ızdırabım sende, mutlaka alda gel.
Yara açıktır ve hep içerlere işler. Hayatı senin gibi görmeyenlere anlatsan dinlemezler. Dinleseler inanmazlar. Biz böyle görmüyoruz senin ruhun hasta derler. Kendin gibi birini bulana kadar hastasındır.
Her hastanın yatak değiştirme tutkusuna kapıldığı bir hastanedir bu yaşam. Kimi soba karşısında çekmek ister acısını, kimi pencere kıyısında iyileşeceğini sanır.
Hastaneler sizi neden sunmaksızın öldürmeye çalıştıkları yerlerdir. Amerikan hastanelerinde ki soğuk ve ölçülü acımasızlığın nedeni doktorların fazla mesai yapmaları ya da ölümü kanıksamış, sıkılmış olmaları değildir. Asıl neden çoğu zaman başları ile kıçlarını ayırdetmeyi beceremeyen, cahillerin hayranlığa boğulup merhemi elinde bulunduran büyücü olarak gördükleri ve çok az iş yapıp çok fazla para kazanan doktorların kendileridir.
Hayatın bize çizdiği yol, özgürlük ve güzelliklerle dolu olabilir, ama biz bu yolu yitirdik. Hırs insanların ruhunu zehirledi, dünyayı bir nefret çemberine aldı. Hepimizi kaz adımlarıyla sefaletin ve savaşların içine sürükledi. Hızımızı artırdık, ama bunun tutsağı olduk. Bolluk getiren makineleşme bizi yoksul kıldı. Edindiğimiz bilgiler bizi çıkarcı yaptı, zekamızı da katı ve acımasız. Çok düşünüyoruz, ama az hissediyoruz. Makineleşmeden çok insanlığa, zekadan çok iyilik ve anlayışa gereksinmemiz var. İnsancıl değerlerimizi koruyamazsak hayat korkunç olur, hep yitiririz. Siz insanlar güçlüsünüz. Makineleri yapacak güç sizdedir. Bu hayatı olağanüstü bir mutluluk serüvenine çevirecek olan yine sizlersiniz. Öyleyse, insanlık ve demokrasi adına bu gücü kullanalım ve milliyetçilik hastalığına karşı birleştirelim. Din, dil, ulus ayrımcılığı olmayan yeni bir dünya yaratalım.
Mümin, Allahü teâlâdan korktuğu kadar hiçbir şeyden korkmaz. Şiddetli bir hastalığa yakalanır veya feci bir kaza veya belaya uğrarsa, gizli veya açık; "Ya Rabbi, bana bu belayı neden verdin?" diye şikayetçi olmaz. Tersine hastalığa, belaya ve kazaya rağmen Allahü teâlâyı anar ve şükreder.
Ben hasta bir adamım... Gösterişsiz, içi hınçla dolu bir adamım ben. Sanıyorum, karaciğerimden hastayım. Doğrusunu isterseniz, ne hastalığımdan anladığım var, ne de neremin ağrıdığını tam olarak biliyorum.
Dini cemiyet falan kurmak istemiyorum, aksine iyi para ödenen bir meslek dalı kurmak istiyorum. Ahlaken, ruhen, bedensel olarak hemşirelik mesleği için gerekli koşullara sahip, hangi sınıf ve mezhepten olursa olsun her kadına en iyi eğitimi vermek ilkem olmuştur daima... Hastalara yardım etmek isteyen kişi duygusal bir hayalperest değil, aksine zor işleri seven, sadık biri olmalıdır.
Bunlar ki, ellerinde bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezeler. Bu sokaklara tükürenlerin tükrükleri üzerine bu tozu dökeler ki yevmiye yirmişer akçe alsınlar; Maazallah herhangi bir gıda maddesi buhranı da vaki olabilir. Böyle bir hal karşısında bırakmış olduğum 100 silah ehl-i erbaba verile. Bunlar ki hayvanat-ı vahşiyyenin yumurtada veya yavruda olmadığı sıralarda Balkanlara çıkıp avlanalar ki zinhar hastalarımızı gıdasız bırakmayalar.
Bir kaltak olmak hoşuma gidiyor. Kaltaklar tarafından çevrelenmek de hoşuma gidiyor. Sıkıntı dünyadaki en büyük hastalık tatlım. Bazen hayatın bir yerden bir yere koşuşturarak sıkılmaktan daha fazla bir şey olması gerektiğini düşünüyorum.
Doğru olmak az kimsenin elinden gelir bu! Elinden gelen, olmak istemez! Ama bu, iyilerin, başkalarına göre, daha az elinden gelir! Ah bu iyiler! İnsanlar doğruyu söylemezler hiçbir zaman; bu türlü iyi olmak, ruhun bir hastalığıdır.