Gönül, dert ile yandı; derdimi paylaşacak bir dost yok. Çok yer gezdim hüznümü azaltacak bir kişi yok. “Ben yarinim” diyen çok amma gerçekte vefalı bir yar yok.
Kişinin kendine ettiğini sarhoş edemez, ayyaş edemez, mezar soyan nebbaş edemez. Kişinin kendine ettiğini edemez kişiye hiçbir fani. Tutmazsa gerçek dost elini kendi kendiyle baş edemez.
Bir adamın birçok hüner, fen, bilgi sahibi olduğuna bakma! Verdiği sözde duruyor mu? Vefası var mı? Asıl ona bak! Hakla ettiği sözleşmeyi yerine getiriyorsa, insanlara verdiği sözde duruyorsa, vefâlıysa onu istediğin kadar öv! Onun iyi vasıflarını bir bir say! O, senin övgünden, saydığın meziyetlerden daha üstün bir kişidir...
Çalış çabala da nura ulaş. Pekmez içinde ne kaynatılırsa pekmez lezzeti alır. Havuç, elma, ayva, ceviz pekmezde kaynasa pekmez tadı alır. Bilgi nura karışırsa inatçı ve kötü kişiler bile bilgiden nur bulurlar.
Çalış çabala da nura ulaş. Pekmez içinde ne kaynatılırsa pekmez lezzeti alır. Havuç, elma, ayva, ceviz pekmezde kaynasa pekmez tadı alır. Bilgi nura karışırsa inatçı ve kötü kişiler bile bilgiden nur bulurlar.
Eğitim, bir kişiye tüm dünyaya karşı yeni bir bakış açısı kazandırır ve herhangi bir bireyin eğitim hakkına sahip olabilmesinden daha önemli bir şey yoktur.
Bir kişi kendi ihsan ve iyiliğinin bolluğundan bahsedip duruyorsa elinden çıkıveren bir kötülük onu mahcup edip susturuverir. Ama Allâh'ın ona ihsanının bolluğundan bahsedip duran kişi, elinden kötülük de zuhur etse susmaz Allâh'ın ihsanından bahsetmeye devam eder.
Bazen ârif kişi ihtiyacını Allâh'a bile arz etmekten hayâ eder. Çünkü onun takdiriyle yetinmektedir. Bu böyleyken Allâh'ın kullarına nasıl olsun da arz-ı ihtiyaç etsin.
Patiska kefen çürük teneşir isli kazan. Minarede "ölü var!" diye bir acı salâ... Er kişi niyetine saf saf namaz... Ne alâ! Böyledir de ölüme kimse inanmaz hâlâ! Ne tabutu taşıyan ne de toprağı kazan...
Allah'ın on pulunu bekleyedursun on kul Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul. bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa yaşasın kefenimin kefili karaborsa.
Gençliğinde "Keşke çocuk kalsaydım." şeklinde düşünen çok olur ve bu kişiler yaşlandıkları zaman "Keşke genç kalsaydım." diyeceklerinin farkında değildir.
Okulda , sokakta , şurada burada ; birisiyle kavga etme durumunda kavga edenleri cezalandıracak yasa koyanlarla , şu bu ülkeye savaş açanların aynı kişi olmaları garip , değil mi ?
Bazı şeyler insanlara ulaşılmaz geldiği için elde edilmediğinde insanlara mutsuzluk verir.Oysa bu kişiler bilmezler ki ; elde ettikleri şeylerin bazıları , bazı insanlar için ulaşılmazdır.
Muhammed büyük biriydi, korkusuz bir askerdi; az miktar kişiyle Bedir Savaşı'nı kazandı, büyük bir kumandan, kıymetli bir devlet adamı, zaferi doğduğu toprakları canlandırdı, ve Arap çöllerinin ortasında yeni bir millet ve bir güç kurdu.
İmanla küfür bir kalpte birleşmez ve barışmaz. Her gece en son kıldığımız vitir namazındaki kunut duasını okurken, Allah'a şu sözü vermeden başımızı yastığa koymuyoruz: Ya Rabbi, facir ve fasık kimselerle bütün bağlarımızı kestik ve Senin dinini yıkmak isteyenleri terk ettik." diyoruz. Facir; itikâdı bozuk, görüşü batıl olan kişilerdir, Fasık ise, ameli bozuk, ahlâkı berbat kimseler demektir. acaba biz müslümanlar, Allah'a verdiğimiz bu sözü tutuyormuyuz?
bir yerde söz biter... iki kişi karşılıklı kendini tekrarlamaya başlar. yeni başlayan ilişkiler bile eskir böylece. hemen kaçacaksın ki aklın orada kalsın...
Eğer her şeyini kaybetmişsen ve cebinde bir ekmek alacak kadar paran kalmışsa, git kendine bir demet menekşe al ve ruhunu besle. Bence bu çok anlamlıdır ve kişinin öncelikle ruhunu beslemesi lazım.
Oysa herkes öldürür sevdiğini, Kulak verin bu dediklerime Kimi bir bakışıyla yapar bunu, Kimi dalkavukça sözlerle. Korkaklar öpücükle öldürür Yürekliler kılıç darbeleriyle. Kimi gençken öldürür sevdiğini Kimi yaşlıyken. Şehvetli ellerle boğar kimi Kimi altından ellerle. Merhametli kişi bıçak kullanır Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur Kimi yeterince sevmez kimi fazla sever. Kimi satar Kimide satın alır Kimi göz yaşı döker öldürürken Kimi kılı kıpırdamadan. Çünkü herkes öldürür sevdiğini Ama herkes öldürdü diye ölmez.
Varlığına bütünüyle sahip çıkmalısın. İyisiyle , kötüsüyle her yönünü kabullenmelisin kendinin. Herhangi birşeyden kurtulmak söz konusu değil. Kimse asla hiç bir şeyden kurtulmuyor , kişi sadece yavaş yavaş her şeyi kabullenmeyi öğreniyor.
Kendi merkezimize başkasını, ilişkide olduğumuz birini oturtuveririz. Babamız annemiz, kardeşimiz yahut sevgilimiz. Belki çocuğumuz ya da patronumuz! Herhangi birisini oraya yerleştirebiliriz. Sonra da kendimiz yerine o kişiyi değiştirmeye çalışırız. Kendimizi aramak ve bulmak arzusu derinlerde duruyorken; bizi o kişi yahut kişileri yaşamımızın amacı haline getiririz.
Geçmiş insanda bir bölünme yarattı. Her insanın içinde sürekli devam eden bir sivil savaş vardır. Eğer huzurlu hissetmiyorsan, bunun sebebi kişisel değildir. Hastalık toplumsaldır.
Onu kırmış olmalı yaşamında birisi. Dinledikce susması, düşündükçe susması. Tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölgesi, Heykelini yontuyor yalnızlığın ustası.
Gülüş bir yanaşımdır bir öbür kişiye; Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye. Anılarından kale yapıp sığınsa bile, Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.
Barajlar gibidir aşk biliyorum. Bir zerre suyun sızabileceği bir çatlak bırakırsanız,bu su duvarları yavaş yavaş kemirir ve öyle bir an gelir ki, akıntının gücünü artık kimse denetleyemez. Duvarlar yıkılacak olursa, aşk efendi olarak her şeye el koyar; neyi yapabilirim, neyi yapamam,sevdiğim kişiyi yanımda tutabilir miyim, tutamaz mıyım, gibi ... sorular artık boşunadır...
İnsanların hiç kimsenin işaretli kağıtlarla oynamadığını anlaması gerekiyor; bazen kazanırız ve bazen de kaybederiz. Hiçbir şeyi geri almayı bekleme, yaptıkların için takdir edilmeyi bekleme, ne kadar zeki olduğunun keşfedilmesini bekleme ya da aşkının anlaşılmasını. Daireyi tamamla. Gururlu, yetersiz ya da kibirli olduğun için değil, sadece artık onun senin yaşamında yeri olmadığı için. Kapıyı kapat, plağı değiştir, evi temizle, tozdan kurtul. Geçmişte olduğun kişiyi bırak ve şu anda kimsen, o ol.
Hiç bir şeyi geri almayı bekleme.! Yaptıkların için takdir edilmeyi bekleme. Ne k...adar zeki olduğunun keşfedilmesini bekleme. Ya da Aşkının anlaşılmasını..Daireyi tamamla Gururlu, yetersiz ya da kibirli olduğun için değil. Sadece onun senin hayatında yeri olmadığı için, Kapıyı kapat, plağı değiştir, evi temizle, tozdan kurtul. Geçmişte olduğun kişiyi bırak, ve şu an kimsen o ol.
İnsan her zaman aynı insanları görürse, bunları yaşamının bir parçası saymaya başlar. İyi, ama bu kişiler de bu nedenle, yaşamımızı değiştirmeye kalkışırlar. Bizi görmek istedikleri gibi değilsek hoşnut olmazlar, canları sıkılır. Çünkü, efendim, herkes bizim nasıl yaşamamız gerektiğini elifi elifine bildiğine inanır. Ne var ki, hiç kimse kendisinin kendi hayatını nasıl yaşaması gerektiğini kesinlikle bilmez.
Başkalarının karısına kız kardeş gözüyle, başkasının servetine bir yığın toprak gözüyle ve bütün yaratıklara kendi canını taşıyorlarmış gibi bakan kimse gerçekten akıllı bir kişidir.
Bir insan tanrıların varlığına hiç inanmasa da, eğer aynı zamanda dürüst bir mizacı varsa, böyle kişiler insanlardaki kötülükten nefret eder; yanlışlıklara karşı olan nefretleri, onları yanlış işler yapmaktan uzaklaştırır; haksızlıktan kaçınırlar ve namuslu yaşarlar.
Edep, devlet başkanları ve benzeri kişilerin tabiatına yerleşince bunu neticesi olarak iyilikler çoğalır, bunlar iyi olarak görülüp beğenilir. Böylece halk da bunların gerçek olduğuna inanır ve iyiliklerin kabulünde birleşir. İşte istenen istikamet budur.