En büyük özgürlüktür düşüncelerin başkaları tarafından bilinmemesi.Ama Kendini anlatmada Kelimelerin yetersiz kaldığı öyle anlar olur ki, İşte O an Düşüncelerine Hapsolursun...
-Descartes gibi insanlar, giydikleri kumaş parçalarına değer kazandırıyorlar. Bir de bunun tam tersini düşünsene.
-Ne gibi?
-Kumaş parçalarının insanlara değer kazandırdığını... Kendini özel hissetmek için ihtiyacın olan tek şey kendinsin.
BENİ HATIRLA UNUTMA ; Hayat düşündüğün kadar güzel, gördüğün gibi tatlı değildir.Gerçekler bir gün gözünün önüne geldiğinde, pembenin kara, sevdanın yara, arkadaşlığın ise palavra olduğunu anlarsın.Düşmek ayıp değil yeter ki kalkmasını bil,
Ben felsefeci değilim, felsefe yaparım. Kanadım yok uçamam ama ben özgürüm. Düşüncelerimi saklamaman gizlemem apaçık söylerim. İsteyen beni böyle kabul eder istemeyene ben eyvallah ederim. Ben benim ya sen kimsin?
Asil ulvi bir karakter, tesadaf veya teveccüh eseri değildir. Sürekli çalışmasının, dürüst düşünmenin ve bu gayeye varmak için yapılan bir fikir mücadelesinin neticesidir.
Türklerin yürekleri temizdir. Onlarda batıl fikirler, basit düşünceler yoktur. Türklerin vücutları ve sesleri gibi konuştukları dil de azametlidir. Her Türk kendini aslan, düşmanı av, atını ceylan sayar.
Hayatta olduğu gibi basketbolda da gerçek sevinç sadece işler yolunda gittiğinde tadılmaz. Kazanma ya da kaybetme düşüncesini bir kenara bırakıp tüm dikkatini içinde bulunduğun ana verdiğinde her şey yolunda demektir.
Henüz anlaşılmamış biçimde de olsa din'in de toplu yaşama zorunluğundan doğduğu görülür; dinde kutsanmış toplu yaşam biçimleri, anlayıcı ve kavrayıcı düşüncenin yerine geçerek bireyler arasında bağlayıcı öge rolünü oynar.
İlginçtir ki modern gökbilimcilere göre uzay sonlu bir alan. Bayağı rahatlatıcı bir düşünce bu. Özellikle de eşyalarını nereye koyduklarını unutanlar için.