Osman Beye Nasihatı: Oğul, insanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler. Avun oğlum avun. Güçlüsün kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın. Ama; bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen sabah rüzgarında savrulur gidersin. Öfken ve nefsin bir olup, aklını yener. Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın. Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler, ancak; senin fazilet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. Açıksözlü ol. Her sözü üstüne alma. Gördün söyleme, bildin bilme. Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabettin itibar olmaz. Üç kişiye acı; cahiller arasındaki alime, zenginken fakir düşene, hatırlı iken itibarını kaybedene. Unutma ki! yüksekte yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Haklı olduğunda mücadeleden korkma. Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
Bir dönem sahnede kazayla yanıyormuşum gibi yapıyorduk. Bacağım yanlışlıkla alev alıyordu ve Flake elindeki yangın söndürücüyle yanıma koşuyordu. Söndürücünün içinde bi çeşit gaz vardı, böylece tamamen alev alıyordum. Sonra birden müziği kesiyor ve ortamdaki ışıkları açıyorduk. Ben yerlerde deli gibi yuvarlanırken yanıma asistanlar gelip söndürmeye çalışıyordu. Bunu yaklaşık 20 kere tekrarladık. Seyirciler bunu gerçek zannedip paniklediği için artık yapmıyoruz. Sahne şovu konusundaki sınırımız buydu
Bana bugüne kadar binbir türlü şey söylendi. Hayatta en çok hoşuma giden şey de bana ˜deli' denmesidir. Hele ˜deli çocuk' denirse daha da hoşuma gider. Doğan Avcıoğlu ise ˜Yalçın, dehayla delilik arasında gidip geliyor' demişti.